..

"Okuldan dönerken ya da pencereden bakarken küçük kızların sokakta ya da apartmanlarının önünde yerlere çizgiler çizip seksek oynadıklarını görüyordum. Ben bunun gibi oyunlar oynadığımı hatırlamıyorum. Okulda da öteki kız çocukları gibi oynamayı sevmezdim. Belki de oyun oynamaya küçük yaşlardan alış..

Çok sevgili okur!Çocuklar şiirin bir hikâye anlatmasını ister. Bu hikâyenin yaşanmış olması gerekmez. Önemli olan şairin sözcüklerle anlattığı hikâyenin inandırıcı olmasıdır. Gökhan Akçiçek, çok az sözcükle yazdığı şiirlerle bazen bir resmi anlatıyor, bazen bir anıyı şiire taşıyor, bazen de gökyüzün..

Çok sevgili okur!Güngör Dilmen, ünlü bir tiyatro yazarımızdır. Birkaçı dışındakuyruklu hayvanların masallarını yazmış sizin için. Kahramanlarınherbiri farklı tiyatro sahnesinde kendilerini anlatacaklar size.Anlattıkları hik&aci..

XT-50 gezegenin başı dertte. Setunus ağaçları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Onlara yardım edebilecek tek kişi ise milyonlarca ışık yılı uzaklıkta yaşayan Lemi Abi. En yakın dostu Zuzi’nin çağrısına kulak veren Lemi Abi, sevgiyle çalışan süpe..

Çok sevgili okur!Okuduğumuz masallar bazen doğrudan bazen de dolaylı yoldan iletilerini verir bize. Biz sadece görünene odaklanmayıp okuduğumuzu anlamlandırmaya çalışırsak okuduğumuz metinler de zenginleşir. Masallardaki iletiler de böyledir. Masal Ek..

Çok sevgili okur!Masallar, şiirler, mektuplar, güzel sözler… Sevdiklerimize kalbimizden ve aklımızdan geçenleri anlatma yollarından bazılarıdır. İşte bu kitapta sevgi etrafında kümelenen nice güzel sözlerin farklı biçimlerde aktarıldığını göreceksin. Bir çocuğun annesine babasına olan sevgisi, anne ..

Çok sevgili okur!Mavi Orman kitabı, Yürük adındaki bir tavşanın diyar diyar dolaşıp hayvanlarla kaynaşarak maceralar yaşadıktan sonra kendisini evinde, yuvasında bulmasının masalı... Bu masal kitabı hayvanlar dünyasınaeğlenceli ve anlamlı bir yolculuk yaptıracak..

"Mercan kolye annemin çok istediği bir şeydi. O hasta yatağında yatarken Nesrin’le ben bir mercan iki boncuk dizerek ona bu kolyeyi yapmıştık. Annem kolyeyi bana vermiş,'İnşallah iyi olunca takarım.' demişti.Ancak annem o kolyeyi hiç takamadı."Kemalettin Tuğ..

"Kıyıda saatlerce oturduktan sonra, Kavak’a doğru yürümeye başladı. Bitmez tükenmez bir yoldu. İki saat sonra iskeleye gelmişti. Vapura bindi. Baş tarafta oturdu. İstanbul’a doğru giderken iki taraflı iskeleleri seyre daldı. İnsanlar gülüyor, şakalaşıyor, eğleniyor, hiç korkmuyorlardı. Onun içinde i..

“Sonunda İsmail dedenin neden oyuncakçılığa başladığını anladım. O çocukları çok seviyordu. Oyuncaklar sayesinde çocuklarla ahbaplık edebiliyordu. Kızlara beşik, tahtadan oda takımları, bebek dolapları; oğlanlara çember, topaç, fırıldak filan yapıyordu.”Kemalettin Tuğcu Oyuncakçı Dede kitabında; evl..

"Yaşar birden durdu. İliklerine kadar soğuk işlemiş, neredeyse tüm hislerini kaybetmişti. Buna rağmen burnuna taze ekmek kokusu geliyordu. Bir fırının önündeydi. Arkadaşından, çok acıktığı zaman tezgâhın üstünden süp&uuml..