Bir zamanlar yakışıklı ve etkileyici bir erkek olan ünlü film yönetmeni Waldo, David Bowie’yle ve Joe Strummer’la takılıyor, tanıştığı bütün kadınları baştan çıkarıyordu. Ama artık yaşlı ve hasta bir adam. Geçmişte kalmış başarılarının izleriyle dolu Londra’daki dairelerinde ona karısı Zee bakıyor. ..

Hayat ve Hüzünde yazdıklarım, babamın da var olduğu dünyada geçirdiğim kırk yılın, dürbünüme çarpan resimleridir; özelimde ve ülkemde 1941 'den bu yana yaşadıklarımdan, gördüklerimden..

Hayat ve Hüzünde yazdıklarım, babamın da var olduğu dünyada geçirdiğim kırk yılın, dürbünüme çarpan resimleridir; özelimde ve ülkemde 1941 'den bu yana yaşadıklarımdan, gördüklerimden..

Mutluluğu ve huzuru hiçbir yerde ve hiçbir kimsede bulamayan, kimseye güvenemeyen genç bir kadın: Nilsu.Terk edilmekten korktuğu için hep kendisi terk ediyor.Annesine olan hayranlığı ve bağlılığı kendi yaşamını kurmasına engel olan, duygusal ve &a..

Uzun yıllardan beri okullarda kaynak kitap olarak okutulan İlkgençlik Çağına Öyküler adlı bu derleme, usta yazar Selim İleri’nin tüm edebiyat severler için hazırladığı eşsiz bir hazine..Samipaşazâde Sezai, Hüsey..

Uzun yıllardan beri okullarda kaynak kitap olarak okutulan İlkgençlik Çağına Öyküler adlı bu derleme, usta yazar Selim İleri’nin tüm edebiyat severler için hazırladığı eşsiz bir hazine...Bu Ciltte Necati Cumalı, Yusuf Atılgan, V&a..

İlkgençlik Çağına Öyküler'in üçüncü cildi, 1941-1960 arası doğumlu yazarlarımızın eserlerinden derlendi. Seçim yaparken, hayli zorlandık; aynı yazarın birbirinden güzel ve etkileyici başka &oum..

Hikâyeleri bu şehrin hikâyesiydi... İzak, Necmi, Şebnem, Niso, Yorgo ve Şeli... Yılların akışında farklı ülkelere gitmek zorunda kalmışlardı. Masumiyetini ve saflığını kaybedememiş o son romantik kuşaktan bilmişlerdi kendilerini. Otuz yıl aradan sonra bir araya gelip, gençlik oyunlarını yeniden sahn..

Belki sevgili, belki arkadaş, belki de kardeştiler...Ama, eski bir yazın sevincini böyle yürekten özlemelerine bakılırsa, onlar ancak has çocukluk arkadaşı olmalıydılar.Eski bir yazı hala tutkuyla özlemek, yalnızca çocukluk arkadaşlarının ayr..

Şimdi “burnunun dikine gitmeyen” kültürler düşünsün! Kokular Kitabı’nın Kültürler durağına hoş geldiniz... Uygarlığımızın kokusu çıktığına göre –artık s&ou..

Elmas da sargılı kollarını bebeğe uzatmıştı. Canını yakmaktan korkarak usulca bırakmıştı Bayram, oğlunu Elmas’ın kucağına. Şimdi burun burunaydılar Elmas’la Öksüz. Bir dişi hayvanla yavrusu gibi koklaşıyor, burunlarını birbirine sürütü..

“Hayatım, beni cehenneme savuran bir rüzgârla altüst olmuştu, böyle olmasında ne suçum ne de katkım vardı. Etrafımda neler dönüyor, bilmiyordum. Fakat tuhaf bir şekilde içinde bocaladığım çaresizlik duy..